true detective

içinde neredeyse her şeyi bulabileceğiniz güzel dizi tavsiye ederim. son dönemlerde en beğendiğim dizilerden 2. sezonu başlasa da izlesek ilk sezon 8 bölümdü. matthew mcconaughey ve woody harrelson başrollerdeydi ilk sezonda.

sonunu çok kötü bağladılar bu dizinin. olay örgüsü ve konunun işlenişi nefisti ama sonu çok lakayıt bitti gibi geldi bana. hayal kırıklığına uğradım açıkçası.

zannımca gelmiş geçmiş en iyi 3 diziden biridir. rust cohle gibi bir karaktere sahip olması zaten tek başına izleme nedeni.sigara içmesini izlerken orgazm yaşatır adama.öyle bir introsu vardır ki diziyi izlemek için bir başka neden.bu arada woody harrelson abimizi de unutmayalım.çıksada izlesek. dinleyin ve diziye başlayın

efsane bir dizi. şiddetle tavsiye ederim. tek sezonluk bir dizi olarak planlandı ama aşırı ilgiden 2.sezon'u çekmeye karar verdiler. bu yazın sonuna doğru yayınlanacak diye okumuştum

2. sezonu 1. sezonunu aratmayacağı kesin olan ve şahane kadroya sahip dizi. adamı duavar fırlatacak cinste. (bkz: Colin Farrell) (bkz: Vince Vaughn) (bkz: Rachel McAdams) (bkz: Taylor Kitsch) (bkz: Matthew McConaughey) 2. sezon

birinci sezonu işleniş ve oyunculuk olarak çok iyiydi ama senaryo zayıftı bence. hele ki sonu bok gibiydi.

1.sezon 4.bölüm çok efsaneydi be .

(bkz: matthew mcconaughey) varsa o dizi iyidir diyip başlamanız gereken dizi , (bkz: Dallas Buyers Clup) filminde efsane oyunculuğunda sonr böyle bir dizi de yer alması çok iyi.

cipcirkin sayesinde başladım müziği dinleyerek.iki bölüm izledim müthiş oyunculuk var. (bkz: matthew mcconaughey)

bu diziye dair en iyi şey (birinci sezon itibariyle) kurgu ve oyunculuktu. asla bir breaking bad etmez yani.

2.sezonu 21 haziran'da başlayacakmış. Merakla bekliyoruz.

yeni sezon başladı dün izleyemedim daha yoğunluktan,yorum yok o yüzden

Rust olmadan nasıl olacak , görücez bakalım . (bkz: RIP Rust)

ilk sezonu izlediğim için diziyi biliyorum ama müptelası değilim.

1. sezonu şahane ama 2. bölüm güzel. matthew mcconaughey rust karakteri süper oturmuş.

''Bence insan bilinci evrimde trajik bir şekilde ilerledi. Çok fazla bilinçlendik. Doğa kendinden bağımsız bir bakış açısı yarattı. Bizler doğa kanunlarına göre var olmaması gereken yaratıklarız. Hepimiz bir yanılsama içindeyken, duyusal deneyimler ve hislerin gelişimi sayesinde birey olduğumuzu sanan fakat, aslında bir hiç olan bireyleriz. - Bence türümüzün yapması gereken en onurlu davranış, programlamamazı reddedip üremeyi durdurmak ve hep birlikte soyumuzu tüketerek kardeşçe bu haksızlığa son vermektir. - O halde neden sabah yataktan kalkıyoruz ki? - Ben de kendime bunu soruyorum. Ama aslında bu sorunun cevabı, intihar etme cesaretimin olmamasıdır.'' lera lynn - my least favorite life

8 bölüm izlediğim halde sevemediğim dizi. rust denen gerizekalı adam bir triplerde, havalarda, sürekli coolluk peşinde. diğerinin ne mal oldugu belli değil zaten.

3. sezon için hala karar çıkmadı, anlaşmazlık yüzünden bitmese şu seri.

bu diziyi sevemeyenlerin hangi diziyi izlediklerini merak ediyorum. efsane ötesi.

mathew gittikten sonra pek izleyesim gelmedi nasıl 2. sezon sarıyor mu?

bana zaman zaman hannibal'ı hatırlatan başrol oyuncusuna sahip dizi. oldukça zevklidir.

--- spoiler --- orospu çocukluğunun michael jordan'ı gibisin amına koyayım --- spoiler ---

--- spoiler --- +biranı şişeden içebilirsin. -şişeden içersen sorun var demektir. --- spoiler ---

başlıyor :)) hem de matthew mcconaughey ile :)))

ilk sezonu hayatımı değiştirmiş olan dizi. insanlara bakış, egolar daha nasıl anlatılır, nasıl güzel dile getirilir bilmiyorum. bu dizinin ilk sezonundan öğrendiğim çok iyi bir şey vardı. insanlar hiçbir şeye değmezler.

Bu kadar iyi oynanır mı bizi bitirdin be,baştaki güney aksanına dikkat Bu sahnede çok iyiydi,2.sezondan

az önce bir çılgınlık yapıp başladığım dizi. umarım beklentime değer.

Birinci sezonla beklentilerin üstüne çıkmıştır. Ama aynısını ikinci sezon için söyleyemeyeceğim. Dizide en çok dikkat çeken nokta rust cohle aforizmaları ve sosyal analizleridir. "Hepimiz bir yanılsama içindeyken duyusal deneyimler ve hislerin gelişimi sayesinde birey olduğumuzu sanan fakat aslında bir hiç olan bireyleriz." Unutulmayan True Detective replikleri (bkz: rust cohle cuğarası) (bkz: nihilizm)

ilk sezon efsaneydi 2. sezonu hala izlemedim

ilk bölümü an itibariyle bitti. muazzam güzel diziye benziyor.

“bence insan bilinci evrimde trajik bir şekilde ilerledi. çok fazla bilinçlendik. doğa kendinden bağımsız bir bakış açısı yarattı. bizler doğa kanunlarına göre var olmaması gereken yaratıklarız. hepimiz bir yanılsama içindeyken, duyusal deneyimler ve hislerin gelişimi sayesinde birey olduğumuzu sanan fakat, aslında bir hiç olan bireyleriz.”

sadece ilk sezonu izleyip bırakılması gereken dizi. 2. sezondaki ekibi görünce ooovv yeaa dediğinizi duyuyorum ama rezillikti resmen. sadece ilk sezonu izleyip bırakın.

3. sezon için çalışmalara başlandı haberi gördüm nette. umarım başlar muazzam dizi. ve umarım 4 yıldır bıraktığım sigaraya başlamam afsags

izlenmesi gereken dizilerden biri. birinci ve ikinci sezonlardaki oyuncular ve hikayeler tamamiyle farkli bu da guzel bi tad vermis diziye

2 sezonunu da soluksuz izlenebilecek dizi. ilk sezon zaten efsane 2. de normal bi diziye fark atar.

fargo gibi bu da her sezon farklı hikayeyi işleyen bir dizi. ilk sezonunda o zaman kariyerinin en iyi dönemini yaşayan matthew mcconaughey oynuyor. bir de sihirbazlar çetesindeki adam ismini unuttum. ve sezonların ikisinde de bir giriş müzikleri var efsane. zamanında bu dizi tutar dediğim dizilerden. ve tuttu da. izlenir.

ilk sezonunu bitirdiğim dizi. ya da mini dizi diyeyim. ikinci sezonu farklı bi zamana artık. oyunculuklar ve kurgu harika. görseller çok iyi. sosyal ve felsefik analizler yüzünden dizi aksiyon kaybeder demiştim ama dördüncü bölümden sonra hiç düşmedi. iki başrole de teşekkürler. ayrıca finali kötüydü demiş recep abi ilk sayfada ben katılmıyorum. eline kan değen psikopatlar yakalandı ama parası ve siyasi gücü olan orospu çocukları serbest kaldı. gayet gerçekçi ve tatmin ediciydi bence. her şey çok iyiydi ama sekiz saat nihilizm dersi veren cohle "bence ışık kazanıyor" dememeliydi. bilen bilir yu-gi-oh'un final repliğini hatırlattı. o pesimizme bu optimizm yakışmadı. tabii bu benim duygusal fikrim. ilk sezonu herkes tarafından izlenmeli.

--- spoiler --- "man is the cruelest animal." "dünyanın en zalim hayvanı, insandır." --- spoiler --- --- spoiler --- "we get the world we deserve." "hak ettiğimiz dünyada yaşarız." --- spoiler ---

az önce başladım. aslında dizi izleme olayına hep karşı çıktım ama yine de arada düşüyorum tuzaklarına. 1. bölüm az önce bitti. başlangıç açısından iyi duruyor. karakter sayısı fazla az geldi maalesef. bakalım ilerleyen bölümlerde nasıl şekillenecek. ancak rust cohle karakterinin üzerine fazlasıyla çalışılmış. o iyi bak. :) sigara, cips falan alıp s1e2'ye başlıyorum. sezon bitince beğenirsem entry girerim belki. 3. sezonu ne zaman çıkacak acaba :))

bir senenin ardından ikinci sezonunu izlemeye başladım. bu gece ilk bölümünü izledim. gömüldüğü gibi kötü değil. hatta karakterler toplamda daha derinlikli ilk sezona nazaran. ilk sezondaki marty pek de muazzam bir karakter değildi yani. rust'ın nihilizmi de beni öyle aşırı etki altına alacak kadar düşünülmez değildi benim kendi fikirlerimdi zaten söyledikleri. neyse bu sezon daha ilk bölüm de olsa velcoro ve bezzedires'ın dünyalarını incelemek çok güzel olacak belli etti. ayrıca ilk bölümden güzel de bir replik kaptım. ''iyi bir kadın temel eğilimlerimizi yatıştırır...'' oldukça haklı. bu geceki sinirli halim ve durduk yere sigara migara içişimi de açıklar bu.

mahershala ali, carmen ejogo, stephen dorff, ray fisher gibi isimlerin yer aldığı true detective 3. sezon fragmanı yayınlandı. nic pizzolatto‘nun yaratıcısı olduğu true detective, cary fukunaga’nın tüm bölümlerini yönettiği ilk sezonuyla oldukça konuşulmuştu. yeni konu, yeni karakterler ve farklı yönetmenlerle yoluna devam eden 2. sezon, ilk sezona göre bir kesim için beklentilerin altında kalmış olsa da yolculuğuna devam eden true detective, 3. sezon fragmanını yayınladı. true detective’in 3. sezonu tıpkı netflix’in jason bateman’lı ozark dizisi gibi orta amerika’da arkansas, missouri ve oklahoma eyaletlerinin arasında kalan, güney missouri’nin büyük bir bölümünü kaplayan ozarks bölgesinde geçecek. yeni sezon, ozarks bölgesindeki bir suçun üç ayrı zaman dilimine yayılmasını ve bunun yarattığı gizemi konu alacak. dizinin yaratıcısı nic pizzolatto bölgenin önemine dikkat çekiyor ve ozarks’ı ‘karakterlerin duygusal yolculuklarını şekillendireceği’ bir yer olarak görüyor. yeni sezonun, bir suçun üç farklı zaman dilimine yayılışını ele alması da zaten ozarks’ı direkt hikâyedeki karakterlerden birine dönüştürüyor. bölgenin dağlık alanlardan oluşan kasvetli havası da karakterlerin içine işleyecek gibi görünüyor. mahershala ali, kuzeybatı arkansas’ta yaşayan polis dedektifi wayne hays karakterine hayat veriyor. başarılı oyuncu, kariyerinde daha zorlayıcı roller üstlenmek istediğini ve true detective’de yer alarak bunu başardığını dile getirdi. ayrıca çekimler başlamadan önce ozarks’ta vakit geçirdiğini de sözlerine ekledi. true detective’in 3. sezonu 2019’da yayınlanacak. 3. sezon fragman https://youtu.be/YpUznQds8p4 (bkz: filmloverss) (bkz: övgü avcıer)

saymaya başladık. 131 gün var üçüncü sezona. fragman birinci sezonu çok iyi ve kabul edilmese de ikinci sezonu da en az o kadar iyiydi. üç daha iyi olursa efsane yapım olarak unutulmaz bir daha. gel vefasız...

ilk sezon iki dedektifin arasındaki olaylar, diyaloglar gibi etkenlerden dolayı çok iyiydi. ikinci sezonda bu yoktu, çok karakter ve büyük bir sorun vardı ortada. colin ferrell'ın karakteri haricinde ilk sezonu yakalayan bir derinlik olmasa da aksiyon/polisiye olarak bence daha iyiydi. şimdi üçüncü sezonu bitirdim. ikinci sezonda eksik olan o karakterlerle bütünleşememe sorunu mu? gram yok. dizinin başında babaya üzülürken ortasında dedektiflere sondaysa katile bile üzülebiliyorsun. hatta son bölümde sizi bir duygu travmasına sokuyorlar. ''ah ulan bee'' derken ''oh ulan bee'' diyor ve ''ah ulan bee'' diye bitiriyorsunuz yine. bunlar karakterle bütünleştiğiniz için oluyor. alzheimer olacaksınız izlerken. öte yandan dedektiflerin ortaklığı, olaylar ve diyaloglar mı? ilk sezondaki o aşırı nihilist felsefenin etkisinden sizi çıkarabileceğimi sanmıyorum ama bence daha iyiydi. purple ve west... tam üç farklı zamanda geçen hikayede genç, orta ve ileri yaşlarındaki birliktelikleri... insanın son sahnede west elinde köpeği ile gelip purple'ın torunları tıpkı purcell çocukları gibi güneye gitmeye başladıkları an insanın ağlayası geliyor. yılların pişmanlıkları, harika. oyunculuklar da aşırı iyiydi bu konuda değinmeden geçemem. üstelik bu sefer ortamlarda niçe gibi takılıp sonrasında bir anlız haz anı için ortağının karısıyla birlikte olan birinin pişmanlığı değil bahsettiğim. bir kale karşısında ''25 yıl ne yaptık?'' pişmanlığı. karakterlere bağlanacaksınız ve ''bulsunlar artık'' diye siz de olaya dahil olacaksınız. yine de dediğimi unutmayın, alzheimer da olacaksınız. hikayenin sonunda neyi çözdüğünüzü hatırlar mısınız bilemem. yine de dedektif west'in bar kavgasının ardından sarıldığı köpeği ve ağlayışını unutmayın. biraz bölük pörçük izledim. bir yıl falan geçsin, baştan sona bir ya da iki gecede tekrar izleyeceğim. çok güzeldi arkadaşlar. hayaletlerinizden kurtulmak için, doğru olanı yapmak gerektiğini anlamak için izleyin en azından. tabii buradan çıkaracağınız ders gerçek hayatlarımızla pek uyumlu olmayacak, sonuçta biz alzheimer olup sonra ölen eşimizi hayalete çevirmedik, direkt sevdiğimiz ve terk edildiğimiz ya da kabul edilmediğimiz şeylerle yaşamaya başladık ama ne bileyim. bir de böyle deneyelim. belki olması gereken olur, hayaletlerimiz de bizlerden kurtulur. çok güzeldi.

2. sezon da fena değildi bence. ilk sezon olağanüstü olduğundan dolayı kötü gibi duruyor ama değil. 2. sezonun konusu yine cinayet olsa da yolsuzluk etrafında dönen bir cinayet olduğu için benim gibi gizli tarikatlardan, ormanda ayin yapan lavuklardan filan keyif alıyosanız biraz düş kırıklığna uğrayabilirsiniz ama yine de izlenme keyfi gayet yüksek bir sezondu bence. 3. sezon da güzeldi ama konusu bana 1. sezona çok paralel geldi. sanki 2. sezondaki eleştirileri beğenmedikleri için 1. sezona benzer bişey yapalım demişler. tabi yine de güzel bir sezondu. 1. sezon hakkında bişey yazmaya gerek duymuyorum, gerçekten bir başyapıt. bence dizinin sevilmesinin ana nedeni anti kahramanlar. ilk sezonda rust gibi dizi tarihinin en kaliteli anti kahramanlarından biri var. 2. sezonda bu konuda collin farrel mükkemmel bir oyunculuk sergilemiş. 3. sezonun benim gözümde eksik kalan yanlarından biri de öne çıkan bir anti kahraman olmamasıydı.

"zamanı anlatırken işte bunu kastediyorum ben. ölüm, anlamsızlık... hayatın özü bunlardan çok daha derin. bunlar sadece toplum olarak ortak belirlediğimiz hayallerden ibaret. ölü bedenlere 14 saat durmadan bakınca insan işte bunları düşünüyor. size de oldu mu? sadece fotoğraf olsa bile gözlerine bakarsan, ölü ya da diri olmaları fark etmez, yine de sana bir şeyler anlatır. peki ne görürsün? ölümü istemişler. ilk başta değil ama tam son anda. olağanüstü bir rahatlama. çünkü aslında korkarlar ama o anda hayatlarında ilk defa vazgeçmenin ne kadar kolay olduğunu görürler. ve son o saniyede görürler gerçekte ne olduklarını. sen, kendin, bu büyük drama; bir varsayım ve aptalca amaçtan başka hiçbir şey değildi. ve sen her şeyden vazgeçebildin. hiçbir şeye o kadar sıkı bağlanmaman gerektiğini gördün. anlıyorsun işte! tüm hayatın, aşkların, nefretin, hatıraların, çektiğin acılar aslında hepsi aynıydı. aslında hepsi aynı rüyaydı. buradaki kilitli odada tuttuğun bir rüyaydı. bir birey olduğuna dair bir rüya. ve çoğu rüyada olduğu gibi sonunda karşına bir canavar çıkacak."

yalnızca ilk sezonunu izlediğim, başrollerini matthew mcconaughey ve woody harrelson'un paylaştığı efsane dizi. tek kelimeyle; mükemmel. rust cohle gibi dizi tarihinin ultra karizma karakterlerinden birine sahip. tam olarak günümüzdeki adalet kavramını ve işleyişini yansıtmakta. her şey olanca açıklığıyla ortada olsa bile asıl suçlular güçlü olduğu için dışarıda. epey iyi dizi. geçmişten günümüze metaforlar, inanışlar, ayinler, bi şeyler bi şeyler.. her şeyi geçtim o introsu.. mannnyak bi şey. introsunu asla atlamadığım dizi. çok çok iyi. şööyle bırakayım bi de ilk sezonun finalindeki muazzaammm şarkısı var ki onu da dinlemeniz lazım. onu da bööyle bırakayım "god a bad taste out there. aluminum, ash, like you can smell the psychosphere.." "in the beginning there was only darkness. light wins if you ask me.."

(bkz: far from any road) (bkz: the angry river)

spoiler içerir. Dördüncü sezonu az önce True Detective adının yüzü suyu hürmetine zorlanarak bitirdim. Gerçekten rezalet bir sezondu. Diziye ne kadar satan ana akım garabet varsa zorla sokmuşlar. Alaska'da değerlerini korumaya çalışan yerli bir halk, çevre kirliliği yaratan maden işletmesine karşı direnen bir kasaba, intikam almak için toplu cinayet işleyen bilinçli bir temizlikçi yerli kadın topluluğu. Gerçekten bok gibiydi. Ayrıca havada kalan tonla mantık dışı olay var. Birinci sezonda da olağanüstü gelen birçok olay vardı ancak son bölümlerde öyle ustalıkla ve gerçekçi bir biçimde bağlamışlardı ki bu olaylar diziye inanılmaz bir tad vermişti. Sadece bir tanesini örnek göstermek gerekirse dizi boyunca "she's awake" diye gezinen lavuk öldürdükleri sevgilisinin ruhunun intikam için geldiğine inanıyor ancak gelen aslında bulundukları tesisi düzenli olarak temizleyen temizlikçi kadın grubu. Woke kültürü ebemizi sikti.

ilk sezonu hariç leş gibi dizidir.